Haberler

İstanbul’da ‘Kızılay Annesi’ Buluşması

İstanbul’da ‘Kızılay Annesi’ Buluşması

Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları tarafından hayata geçirilen Kızılay Annesi projesinin 2. yıl dayanışma yemeği iş, cemiyet ve sanat dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi. Türk Kızılayı İstanbul Şubesinin ev sahipliğinde gerçekleşen organizasyona katılım üst düzeyde gerekleşti.

Başbakan Binali Yıldırım’ın eşi Semiha Yıldırım’ın himayelerinde Türk Kızılayı İstanbul Şubesi Kadın Kolları tarafından "Kızılay Annesi Projesi"toplantısı düzenlendi. Programa Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya,Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu, Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanı İlhami Yıldırım ve bazı kadın milletvekillerinin katılımıyla gerçekleşti.

İlhami Yıldırım; Türk Kızılayı olarak her daim acının ve ateşin içinde yardım faaliyetlerimizi aşkla sürdürüyoruz
Gecenin açılış konuşmasını Türk Kızılayı İstanbul Şube başkanı İlhami Yıldırım yaptı, işte o konuşmadan satırbaşları;
Mevlana Celaleddini Rumi diyor ki: “Ateşe dayanmak, aşka inanmak ancak imanladır. İman yoksa ne aşk, ne nebi, ne veli ve ne de hakiki insan vardır.” Türk Kızılayı olarak her daim acının ve ateşin içinde yardım faaliyetlerimizi aşkla sürdürüyoruz. Bizim ve bizim gibilerin ruhlarında fırtınalar kopar, çünkü yardımlaşmak bağımlılık yapar. Yeryüzündeki tüm mazlumlara ulaşmak istersiniz. Bizler dertli insanlarız. Bir yetimin, bir garibanın, bir annenin, bir aç ya da bir yuvasızın ve bir mülteci çocuğun gözyaşlarıyla dertli insanlarız. İnancımızda ve imanımızda yer alan, yardımseven olma misyonuyla hareket ettiğimiz, bu iyilik yolunda, bizlere güç veren, başta çok kıymetli, Semiha Yıldırım hanımefendi olmak üzere, siz Kızılay Annelerine yürekten teşekkür ediyorum.

Şunu da belirtmek isterim ki “Kızılay Annelerinin Annesi” olarak gördüğümüz Sayın Semiha Yıldırım Hanımefendinin himayesinde hayat bulan, 81 ile 81 Anaokulu projemizde de hızla ilerlemekteyiz. 38 ilimizde devam eden anaokulu inşaatlarımızdan 2 ilimizdeki okulumuzu tamamlamış bulunmaktayız. İnşallah önümüzdeki günlerde aralarında Kızılay Annelerimizce yaptırılan okullardan biri olan Sivas ilindeki okulumuz dahil, 10 okulumuzu daha Milli Eğitim kervanımıza dahil edeceğiz. Toplamda şu ana kadar, 56 ilimizin anaokulu bağışını bulmakla beraber, bugünde inşallah “Kızılay Annelerimiz” aracılığıyla yeni anaokulu bağışları da alacağımızı ümit ediyorum.

Fikir olarak doğup, Kadın Kollarımızın ellerinde eyleme dönüşen, Kızılay Anneleri projemizle de yüzlerce minik çocuğa okul, yüzlerce muhtaç aileye maddi ve manevi yardım olduk. Olmaya da devam ediyoruz. Şimdi 2. yılına girdiğimiz Kızılay Annesi çalışmamızda, yeni anneler var aramızda ve bu da yeni yeni gülen çocuk yüzleri, mutlu yarınlar demek.
Biz çok iyi biliyoruz ki; Hayr’dan yana, Aşktan yana nasibimiz varsa; dokunsak da yanarız dokunmasak da.. Ancak bir gerçek var ki; bazıları hasretle yanar bazıları vuslatla….

Kıymetli misafirler konuşmamın bu kısmında her okuduğumda beni çok etkileyen bir yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. Kim yazmış, nerede, ne zaman yazılmış bilemiyorum, ama içinde barındırdığı ironik yaklaşım beni ziyadesiyle derinden sarsıyor ve düşünce aleminde kayboluyorum.

Şöyle başlıyor yazı :
İyiyim diyorum,

Ama korkuyorum…

Birileri Allah yolunda, belki tecavüze uğrayıp, belki lime lime edilip öldürülerek cennete giderken,

Ben gürbüz bir beden, rahat bir kafa, tam tekmil bir sofrayla cennete gitmeyi umuyorum ya, işte bu yüzden korkuyorum…

İyiyim diyorum, hatta bazen yanına “Elhamdülillah”ı bile ekliyorum!

Tıka basa doldurduğum karnımı sıvazlarken, “Allah olmayanlara da versin” diyorum.

Dünden kalan yemek yenmeyince, bir kaba koyup köpeklere veriyorum…
İyiyim gerçekten! Oğlan iyi bir yeri tutturursa, daha büyük bir eve çıkarsam, mobilyaları değiştirirsem, biraz da kilo verirsem daha iyi olacağım!

İyiyim, iyiyim Orta Afrika’da satırlarla doğranan ben değilim. Suriye’de ırzına geçilen, evi yıkılıp çocukları gözleri önünde öldürülen, yurdundan sürülen ben değilim. Arakan’da Doğu Türkistan’da yakılan ben değilim. Ben değilim kafasına vurulup, elinden ekmeği alınan. Darbeye hayır dediği için idama mahkum edilen ben değilim. Şükür ki Gazze’de bomba atılan iftar sofrası da benim değildi!

İyiyim, iyiyim; Cenneti garantilemiş, cehennemden azat edilmiş gibiyim. Bütün amellerimin yüz puan edeceği kesin! Ramazanda orucum, kandillerde namazım… Kapıcıya 5 lira fazla verdim bu ay. Ahh nasıl insancılım…
İyiyim diyorum ya işte! İyi olan her şeyi seviyorum. Ağaçları, kuşları, hayvanları, çocukları seviyorum.
Ama lütfen öldürülmüş çocukları göstermeyin bana, bakamıyorum!
Konuşmamın başlarında demiştim ya; Aşktan yana nasibimiz varsa, dokunsak da yanarız dokunmasak da....
Ancak bir gerçek var ki; bazıları hasretle yanar, bazıları vuslatla….
Hasretle bekleyenlere, Vuslat olmaya aday, Kızılay Annelerimiz, İyi ki Varsınız….
Ben yeniden bizleri katılımları onurlandıran Kızılay Annelerinin Annesi, kıymetli büyüğümüz, çok değerli Semiha Yıldırım hanımefendiye şükranlarımı arz ediyorum. Öğretmenler günü kutluyor ve ellerinden öpüyorum. Sayın Bakanlarımı, Başkanlarımı ve siz değerli misafirlerimizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum, hoş geldiniz.

‘’Kızılay Annesi Projesi, bu topraklara sevdalı, vefakar kadınlarımızın tertemiz vicdanlarından doğmuştur’’
Toplantıda konuşan Semiha Yıldırım, Kızılay Annesi Projesi’nin, kimsesizlerin kimsesi olan, yetimlerin başını okşamayı ibadet bilen, memleketin bir köşesinde gözü yaşlı bir çocuk varsa uykuları kaçan, merhametli Türk kadınının başarısı olduğunun altını çizdi.

Yıldırım, "Kızılay Annesi Projesi, bu topraklara sevdalı, vefakar kadınlarımızın tertemiz vicdanlarından doğmuştur. Kızılay Kadın Kollarımız, bu konuda bir inisiyatif almış ve bu anlamlı girişimi ikinci yılına taşımıştır. Bu proje, bu ülkenin çocuklarını parlak istikbalimizin garantisi olarak gören, yüksek gönüllü kadınlarımızın eseridir. Dün istiklal mücadelemizde at sırtında vatanı savunan, siperlere cephane taşıyan, hastanelerde yaraları saran kadınımız, bugün yine Türkiye’nin bekası için önemli işler yapmaktadır" diye konuştu.

‘’Asıl mesele o çocuğu geleceğe hazırlamaktır’’

Anne olmanın bir çocuğun yalnızca temel hayat ihtiyaçlarını karşılamak anlamına gelmediğini aktaran Yıldırım, "Asıl mesele o çocuğu geleceğe hazırlamaktır. Bugün bu proje sayesinde çocuklarımıza anne olan gönüllülerimiz, sadece bir çocuğu kanatları altına almıyor, aynı zamanda o çocuğa bir gelecek sunuyor. Kızılay Anneleri, çocuklarımızın eğitim ve öğretiminde öncelik alarak, onların maddi ve manevi ihtiyaçlarını karşılıyorlar. Böylece ülkemiz için de aydınlık ve mutluluk dolu bir istikbal inşa ediyorlar. Bu anlamda yapılan yardımların azına ve çoğuna bakmadan, hepinizi kıymetli bulduğumu ifade ediyorum. Bugün Kızılay Annesi olduğunuz evlatlarımız, geleceğimizdir. Yarının öğretmenleri, mühendisleri, doktorları, sanatçıları ve devlet adamları. Geleceğin bilgisi, teknoloji değişimi ve dönüşümü, onların elinde yükselecektir. Bundan dolayı sizlerin yüklendiği bu misyon son derece mukaddestir. Bu projeyle yalnızca eğitime-öğretime muhtaç çocuklarımızın maddi ve manevi ihtiyaçlarını gidermiyorsunuz, her şeyden önemlisi, bu yavrularımıza kendi hayallerini gerçeğe dönüştürme imkanı sunuyorsunuz. ’Çocuklar bizim yarınımız’ diyorsak, yarınımızı erteleme gibi bir lüksümüz yoktur" dedi.

‘‘Kızılay Annesi olmak, altından bir kalp taşımaktır’’

Yıldırım, 15 Temmuz darbe girişimi ve terör illetinin çocukların eğitimi ve hayatıyla temelden alakalı olunması gerektiğini gösterdiğini vurgulayarak, "Çocuklarımızın art niyetli çıkar grupları tarafından suistimal edilmesine engel olarak, milli ve manevi değerlerine bağlı aynı zamanda dünyayı görebilen, okuyabilen nesiller yetiştirmeliyiz. Bu anlamda Kızılay Anneleri, yardımcı oldukları çocuklarımızın annelerine de yoldaşlık edip, meşakkatlerini bölüşmektedirler. Daha fazla hanımefendinin, Kızılay Annesi olmak için gönüllü olacağına yürekten inanıyorum. Çünkü Kızılay Annesi olmak, altından bir kalp taşımaktır. Kızılay Annesi olmak, şu dünyadaki en güzel lütuflardan birine sahip olmak, bir çocuğun duasını alabilmek demektir. Biz de diyoruz ki gelin Kızılay Annesi olun, Kızılay Anneleri, bu memleketin çocuklarıyla geleceğin Türkiye’sine hazır olmalıdırlar" ifadelerini kullandı.
İş, sanat ve cemiyet hayatının ünlü isimlerinin katıldığı gecede, "81 İl 81 Anaokulu" projesi için de yardım toplandı. Semiha Yıldırım, program esnasında bağış yapan 14 kadın hayırsevere birer plaket vererek, hatıra fotoğrafı çektirdi. Böylece proje kapsamında son bağışlarla 68 anaokulana ulaşılmış oldu. Kızılay İstanbul Kadın Kolları Başkanı Zerrin Menteşeoğlu da Semiha Yıldırım’a, çini tabağa işlenen ve Başbakan Binali Yıldırım ile Sinop’ta çekilen bir fotoğrafını takdim etti.

Fatma Betül Sayan Kaya, Kızılay'ın yardımları dünyadaki tüm mazlumlara ulaşıyor"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, bakanlık olarak özellikle ihtiyaç sahibi çocuklara yönelen Kızılay Annesi Projesi'ne katkılarını daima sürdüreceklerini belirterek, projeye destek olanların sadece Türkiye'deki mazlumlara değil, Bangladeş, Somali ve Irak'taki çocuklara da sahip çıktığını söyledi.
Bakan Jülide Sarıeroğlu Gecede Konuştu
"Gönül isterdi ki burada bulunmamıza vesile olan çocuklarımız hiç acı çekmesin, hiç göz yaşı dökmesin. Bu proje ile öksüz ve yetim kalmış, sosyo-ekonomik durumu kötü olan çocuklarımızın durumuna çare olmak için çalışan, başta Türk Kızılayı İstanbul Şube Başkanlığı Kadın Kollarına ve tüm Kızılay ailesine şükranlarımı sunuyorum.